GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - İpekyolu Belediye binasının önüne toplanan işçiler - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın karşılanması - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın işçilerin sorun ve taleplerini dinlemesi - Slogan atan işçiler - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın konuşması HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, Van'da işten çıkarılan belediye çalışanlarını ziyaret etti: - "Bu arkadaşlar işe dönünceye kadar asla pes etmeyeceğiz. Belediye başkanları, sizlere sesleniyorum. Bu yanlıştan vazgeçin. İşçilerin alın terini, hakkını, hukukunu düşünün. Bu süreler çabuk gelir geçer. Hesabını bu millet sizden sorar" VAN (AA) - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Van'da bazı belediyelerde işten çıkarılan işçilere destek ziyaretinde bulundu. Arslan, İpekyolu Belediye binasının önüne kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçilerle görüştü, sorun ve taleplerini dinledi. Ardından açıklama yapan Arslan, HAK-İŞ'in Türkiye'nin en büyük işçi örgütlerinden biri olduğunu söyledi. Her zaman mağdur ve mazlumların yanında yer aldıklarını belirten Arslan, Van'da işten çıkarılan 800'den fazla belediye çalışanıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Arslan, şöyle devam etti: "Bu arkadaşlarımız hakkını, hukukunu, ekmeğini, geleceklerini elde edene kadar burada kalmaya devam edeceğiz. Seçim öncesi vadettiklerinin tam tersini yapan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Belediye başkan adaylığını açıklarken 'Kimsenin ekmeği, aşıyla oynamayacağız. Ekmekle oynamak bize yakışmaz' diyenler göreve gelir gelmez işçileri işten attılar. Bu iki yüzlülüğü, sahtekarlığı ve riyakarlığı lanetle kınıyoruz. İşten çıkarılan arkadaşlarımız görevlerine dönene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz." Belediyelerde işten çıkarılan çalışanların demokratik yollarla haklarını aradığını ifade eden Arslan, "Belediye başkanlarına şunu hatırlatıyoruz. 'Halkların kardeşliği', 'halkların dediği olacak', 'barış, kardeşlik, adalet, hukuk' dediniz. Yaptıklarınız ne? Adaleti yerle bir ettiniz, hukuku tanımadınız. Bu belediye, bu şehir sizin mülkiyetiniz değil. HAK-İŞ olarak 40 yıldır buradayız. Çok belediye başkanları gördük. Biz buradayız. Bundan sonra burada olmaya devam edeceğiz." diye konuştu. - "Burası hukuk devleti" İşten çıkarılan belediye çalışanlarına gösterilen gerekçelerin hiçbirinin doğru olmadığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti: "Yalan söylüyorlar. İşten çıkarılan 800'den fazla arkadaşımız hakkında hiçbir işlem yapılmamış. İşçilerin 3, 6, 9 ay ila 1 yıl önce işe alınmaları suç mu? Hangi yasada, hukukta, uygulamada var? Kendi keyfi kararlarıyla bunu yapıyorlar. Neden biliyor musunuz? Bu garibanların ekmeğiyle oynayacak, kendi yandaşlarını işe alacaklar. Karşılarında biz olacağız. Bu arkadaşlar işe dönünceye kadar asla pes etmeyeceğiz. Belediye başkanları, sizlere sesleniyorum. Bu yanlıştan vazgeçin. İşçilerin alın terini, hakkını, hukukunu düşünün. Bu süreler çabuk gelir geçer. Hesabını bu millet sizden sorar. Kavga etmek istemiyoruz. Sürgünlerden vazgeçin. İşini yapmayanlarla ilgili atacağınız her adımı destekleyeceğiz. İşten çıkarılan arkadaşların ailelerini tehdit etmeyin. Dağla işbirliği yaparak teröristlerin yöntemlerini belediyede uygulayamazsınız. Burası hukuk devleti. Artık eski günler geçti." Bolu Belediyesinde 2019'da işten çıkarmalarla ilgili yaşanan sürece de değinen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bolu'da şovmen bir belediye başkanı var. Halk yeniden seçti. Saygı duyuyoruz. Bu belediye başkanı çalışanlara seçim öncesi noterden belge dağıttı 2019'da, dedi ki 'Hiçbir işçiyi işten çıkarmayacağım' O işçilerin büyük çoğunluğu da oy verdi. Seçilir seçilmez 89 arkadaşı işten attı. Ne yaptık biliyor musunuz? Tam 4 ay Bolu Belediyesi önünde eylem yaptık. Daha sonra Bolu'dan Ankara'ya yürüme kararı aldık. Belediyenin balkonuna çıktı bizimle alay etti. 200 kilometreyi 11 günde tamamladık. CHP'nin önünde büyük bir eylem yaptık arkasından açlık grevi başlattık. Çağırdı 'Gelin anlaşalım' dedi. İşten çıkarılan arkadaşlarımızın hepsi işe başladı. Yıllar geçti. Bu şehrin belediye başkanı bizim yolumuzdan Ankara'ya yürüdü. Bakın birilerine de yol gösterdiniz. Kendisi de yürümek zorunda kaldı. Biz, yapmadıklarımızı konuşmuyoruz. Burada da siz ne derseniz biz onu yapacağız."
